Mutluluk, özlem, ayrılık, kıskançlık gibi pek çok duyguyu içinde barındıran sihirli karışımın adıdır: Aşk. Ne yöre bilir ne kültür anlar ne de ırk tanır, evrenseldir bir bakıma. Ortaya çıkması için bir söz, bir bakış hatta sevgilinin adının anılması bile yeterlidir. Tehlikelidir aynı zamanda, üzüntü ve acı verir. Bunlara sebat göstermeden vuslata ermek de imkansızdır. Tıpkı edebiyatımızın sembol hikayesi Gül ile Bülbül gibi.
Rivayete göre bülbül, gonca gülün açması için başında aşk ile ötüp dururken gül ona yüzünü göstermez. Ne zaman ki bülbül ötmekten yorgun düşer, uykuya dalar; gül açmaya karar verir. Yani garip bülbül, sevgilisi gülün yüzünü göremez. Hikâye her defasında böylece sürüp gider ama bülbül bundan asla gocunmaz ve gülünden vazgeçmez.
Tüm âşıkların da aşk yolunda bülbül gibi sabır göstermeleri onları elbet mutluluğa ulaştıracaktır.
“Nice bülbül varsa âşık, hepsi hayrândır sana,
Seni kıskanan o güller gizli düşmandır sana.”
Gözümün Nuru isimli 82 sayfadan oluşan kitap ; İsmail Aykol tarafından yazılmış ve KİTAPYURDU DOĞRUDAN YAYINCILIK (KDY) yayınevinin 17.08.2023 tarihinde yayımlanmıştır.