Ben Sâye, ölümün uzun soluğunda son bir kez dönüp geride kalanların yola devam edişlerini izlemekle cezalandırıldım. Ben Sâye, ölümün ömrüme biçtiği beyaz örtüyü sermeye geldim...
Ben Sâye, ölümün uzun soluğunda son bir kez dönüp geride kalanların yola devam edişlerini izlemekle cezalandırıldım. Ben Sâye, ölümün ömrüme biçtiği beyaz örtüyü sermeye geldim...
Ben hayta çocuğun elindeki uçurtmaRüzgâr zaten parçaladı. Bir de sen yorma.Bütünleşip toprakla yağmur ardı kokman,Baharı müjdeleyen çiçek olup açman.Sanki günlerce süren çok derin bir uyku.Ve...
Çok uzun bir yol…Tren raylarının üzerinde yürürken ölmeyi nefeslemek gibiydi yaşam. Göğüs kafesinde kaç kalbin olduğunu bilemezsin… Hiçbir sevgi terlemeden yeşermiyordu. Çok hızlı koştu ayaklarım, yine de...
“Bir kumru alçaldı üstünden, önündeki kaldırıma, taşların çatlaklarından serpilmiş cılız otların yanına kondu. Dökülmüş kırıntıları gagalamaya başladı. Seyretti. Ona çevrilmiş bütün adımları durdurmak istedi. Sonra...
Her insan, her canlı kendi renginde bir enerji bırakır dünyaya… Dokunduğu, baktığı, kokladığı çevresine de bulaştırır iyiliği ve kötülüğü. Zamanla kendimi değerli hissettim, yaşamaktan sorumluydum… Bir...